-
1 başarılı
-
2 muvaffak
См. также в других словарях:
muvaffak — (A.) [ ﻖﻓﻮﻡ ] başarılı. ♦ muvaffak olmak başarmak, başarılı olmak … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
yerini doldurmak — 1) görevini başarı ile yapar olmak 2) görevinden ayrılan birinin yerine gelen kişi, önceki görevli kadar başarılı olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
yetişkinlik — is., ği Yetişkin olma durumu Her insan, hayatının bütün evrelerinde, çocukluğunda, gençliğinde, yetişkinliğinde başarılı olmak ister … Çağatay Osmanlı Sözlük
babasız oğlan doğurmak — bir işte aşırı zorluk, büyük güçlük çekilmesine rağmen başarılı olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
engel tanımamak — her türlü zorluğa karşın başarılı olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
gölgede bırakmak — (bir şeyi veya bir kimseyi) ondan daha üstün bir düzeye yükselmek, ondan çok daha başarılı olmak Enişte, delikanlıları gölgede bırakacak kadar çalıştı; hâlâ ayak üstünde. S. M. Alus … Çağatay Osmanlı Sözlük
ölüsü bile yetmek — en zayıf olduğu durumda bile başarılı olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
ağır git ki yol alasın — bir işte başarılı olmak isteyen kimse, ağır ağır ama güvenilir adımlarla yürümelidir anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
kral — is. 1) En yüksek devlet otoritesini, bütün devlet başkanlığı yetkilerini kalıtım veya soylularca seçilme yoluyla elinde bulunduran kimse İngiliz kralı. 2) mec. Herhangi bir alanda başkalarından üstün, başarılı olan kimse Satranç kralı. 3) mec.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
başlamak — e 1) Bir işe girişmek, harekete geçmek Şairliğe on sekiz yaşında gazel ve rubailerle başlamıştı. H. Taner 2) nsz Çalışır, işler, yürür duruma girmek Bundan başka evlenme hayatı da oldukça başarılı başladı. H. E. Adıvar 3) Olmak, oluşmak, ortaya… … Çağatay Osmanlı Sözlük
hava — is., Ar. hevā 1) Hava yuvarını oluşturan, bütün canlıların solunumuna yarayan, renksiz, kokusuz, akışkan gaz karışımı 2) Meteoroloji ile ilgili olayların bütünü Hava biraz bozukçaydı, dışarıda serin bir yağmur çiseliyordu. M. Ş. Esendal 3)… … Çağatay Osmanlı Sözlük